Küçük Bir Kaçamak Noktası: Ağva

İlk evlilik yıldönümümüzü kutlamak için acaba ne yapsak diye düşünürken geldi aklımıza Ağva’ya gitmek… Sadece 1 günümüz tatil olunca çok da fazla alternatif olamayabiliyor ama bu demek değil ki hiçbir şey de yapılamaz :) Hem İstanbul’a yakın, hem doğası güzel, hem yapılacak aktiviteleri de bol bol, hemen yaptık planımızı ve bir de şansımız yaver gidince havadan yana, pek de güzel “İstanbul’dan uzaklaşma” gezisi oldu.

İstanbul’a yaklaşık 2 saat uzaklıkta bulunan Ağva’ya kendi aracınızla ya da Harem’den hareket eden Şile-Ağva otobüsleri ile ulaşabilirsiniz. Ağva ve çevresinde görmeye değer yerler olduğundan bizim tavsiyemiz, kendi aracınız ile gitmeniz. Yolun bir kısmı her ne kadar otobanda geçse de köy yolları ile dönemeçli ve dar ormanlık yollar hızınızı yavaşlatabilir ama böylelikle şehir karmaşasından uzaklaşırken bir o kadar da sessizliğin ve yeşilin keyfini sürmeye başlayabilirsiniz :)

Ağva’da Göksu Nehri boyunca sıralanmış pek çok konaklama yeri mevcut, bütçenize göre uygun olanını bulmak mümkün. Nehir kenarında olsun, karşı kıyısında başka otel olmasın, çimenlik alanı olsun, iskelesi olsun, üzerinde keyif yapabileceğim oturma alanı olsun, sabah kahvaltısı hem göze hem kalbe hem mideye hitap etsin diyorsanız, Ağva Greenline Guest House’ı kesinlikle deneyebilirsiniz.

Karadeniz kıyısında yer alan Ağva’da yapılacak aktivite çok aslında, biraz da sizin modunuza bağlı… “Çok fazla efor harcamayayım” diyenlerdenseniz nehrin kıyısında oturup kitabınızı okuyabilirsiniz, sessizlik içerisinde yeşil manzaranın karşısında hayallere dalabilirsiniz, balık tutabilirsiniz. “Biraz da efor harcayayım, tüm gün de malak gibi yatılmaz ki” diyenlerdenseniz nehir üzerinde kano veya deniz bisikleti keyfi yapabilirsiniz ama akıntı bazen sertleşebiliyor, aman dikkat :) ATV safari turlarına katılabilirsiniz, bisiklete binebilirsiniz, yaz aylarında giderseniz, sizi şaşırtacak güzellikte sularda yüzebilirsiniz, her nabza uygun zorlukta birbirinden farklı yürüyüş parkurlarında trekking yapabilirsiniz. Ama bunların hepsini tek bir güne sığdırmak mümkün değil elbette, bir öncelik vermek gerekirse ve yürüyüş yapmayı seviyorsanız, Kilimli Trekking Parkuru ilk sırada olmalı derim :)

Ağva’dan Kadırga istikametinde giderken Dikbucak yoluna dönün ve ardından Kilimli tabelasını takip edin, Kilimli Restoranı’na kadar devam edin, aracınızı burada park edip Kilimli Trekking Parkuru’nda güzel manzaralar eşliğinde yürüyüş yapabilirsiniz. Ama siz de bizim gibi yapmak isterseniz, daha restorana gelmeden önce oradakilerin “su yolu” diye tabir ettiği, sağınızda ve solunuzda çok dik yokuşun olduğu bir bölüme geldiğinizde “Discover Şile” tabelasına yakın aracınızı park edebilirsiniz.

Park ettikten sonra solda küçük bir patika göreceksiniz, yürüyüşünüze buradan başlayabilir ve Kilimli Koyu’nu bir uçtan diğer uca tamamlayabilirsiniz. Yürüyüş hızınıza, fotoğraf karelerinize ve her yerde tam olarak kırmızı-beyaz boyalı çizgiler olmadığından içgüdüsel yol takip edişlerinize bağlı olarak 2-3 saatlik güzel bir parkur; kesinlikle denemelisiniz. Sanki İskoçya’daymışcasına gibi karşınıza çıkacak olan doğal güzellikler, Kaş’taymış hissini verecek güzellikte deniz hep size eşlik edecek keyifli yürüyüşünüzde.

Parkuru tamamladıktan sonra da güzel manzara karşısında sessizlik içerisinde küçük bir çay molası verebilirsiniz Kilimli Restoran’da, enerji için de sıcacık servis edilen irmik helvası denemeye değer.

İstanbul dönüşüne başlamadan önce son bir kez daha nehir kenarında keyif yapmak isterseniz, bizim jenerasyonun çok iyi hatırlayacağı, Bir İstanbul Masalı dizi sahnelerinden birinin çekildiği Acquaverde’de oksijeni içinize bol bol çekip bir şeyler atıştırabilirsiniz.

Özetle; çok uzaklara gitmeden, küçük bir mola vermenin yollarından biri Ağva… Bu paylaşımımın sizlere az da olsa rehberlik etmesi ümidiyle keyifli günler diliyorum.

IŞIL ATAKER

Yazar Hakkında

IŞIL ATAKER

Gezmek, seyahat etmek, gözlemlemek, fotoğraf çekmek, uçak, otobüs, araba farketmeksizin herhangibir araca binip bir yerlere gidiyor olma hissini yaşamak, konser, film, sinema, festival, ne varsa he