Minyatür Mardin: Midyat

Daha sonraki durağımız ise Mardin’in 60 km doğusundaki Midyat. Midyat ilçesi sarı taş evleri, konakları, kemerli geçitleri ile minyatür bir Mardin sanki. Çok az sayıda kalan Süryani ustaların büyük bir titizlikle yaptığı telkâri sanatının inceliklerini burada atölyelerde hayretle izleyebilir, kuyumcular çarşısında keyifle dolaşabilirsiniz. Telkâri sanatı altın ve gümüşün 0.6 mikron kalınlığında çekilerek dantel gibi işlenme sanatı. Altın ve gümüş bu ustalar elinde dantel gibi işlenerek kemer, kolye, yüzük, bileziğe dönüşmüş.

Midyat bir açıkhava müzesi gibi. Son yıllarda çekilen film ve diziler Midyat’ın popülaritesini arttırmış.

Eski bir Süryani evi iken, restore edilerek hizmete açılan Devlet Konukevi insanı şaşkınlığa düşüren mükemmel taş işçiliği ile görülmeye değer. Konukevinin terasından Midyat manzarasını seyretmeden dönmeyin.

Güngören köyündeki Mor Gabriel Manastırı (Deyrulumur) ise mutlaka görülmeli. Dünyanın ayakta kalan en eski Süryani Ortodoks manastırı. M.S. 397’de Samurlu Mor Samuel ve Katminli Mor Şemun tarafından yapılmış. Zaman içinde çeşitli ilaveler yapılarak büyütülmüş. Manastır içinde Meryem Ana Kilisesi, Kırkşehit Kilisesi, Mor Şemun mabedi bulunmakta. Buranın özelliği mimari güzelliğinin yanında yapıldığı tarihten günümüze kadar manastır özelliğini taşıyor olması.

Midyat’ta Süryanilerin bölgeyi yavaş yavaş terk ederek Almanya başta olmak üzere diğer Avrupa ülkelerine gitmesi ve bölgenin yeni göç alması nedeni ile ilçe merkezi Estel’e kaymış. Estel’de Estel Han’a uğrayabilirsiniz. Hah (Anıtlı) köyü ise Süryanilerin yaşadığı bir köy. Bu köy önemini Meryem Ana manastırından alıyor. Anlatılanlara göre Moğol saldırıları sırasında kilise görevlileri Moğollara para vererek kiliseyi yıkılmaktan kurtarmışlar. Süryani inancına göre Meryem Ana’nın ölüm tarihi 15 Ağustos. Bu tarihi tüm Süryaniler bayram havasında kutluyorlar. Her yıl 15 Ağustos tarihinde Almanya, Belçika, Hollanda, İsviçre’den gelen Süryaniler Anıtlı köyünde Meryem Ana Kilisesi’nde toplanıyor, dua edip ayin yapıyorlar. “Azizleri Anma günü” de tabir edilen bu bayramın adına “Şahro” diyorlar. Bayramdan 5 gün önce hiçbir şekilde hayvansal gıda almayarak oruç tutuyorlar. Şahro (Bayram) gününde etli ziyafet sofraları ile oruçlarını açıyorlar.

Dargeçit ve Derik beldeleri zeytini ile ünlü. Bu konuda o kadar iddialılar ki, tüm dünyaya zeytinin bu bölgeden yayıldığını ifade ediyorlar.

Savur ilçesi envai çeşit eriği ile meşhur. Burada can eriği ile yemek yapılıyor. Osmanlı zamanında, Savur ilçesi vergisini erikle ödüyormuş. Çerkeş, incas, beşgermi, sıfrani, zıtti, bidani burada yetişen erik çeşitlerinden bazıları. Savur’un ekonomisinin bir başka bitkisi de kavak ağacı. Savur 4 bin yıldır yerleşim alanı ve günümüze kadar aynı adla gelen ender yerleşim yerlerinden biri. İlçede Mardin Kalesi’ne benzeyen kalesi, eski kaya evleri, Beşkavak köprüsü, Romaniye Kilisesi görülebilir. İlçenin kirazları da ünlü.

NURHAN YILMAZ

Yazar Hakkında

NURHAN YILMAZ

1951 İstanbul doğumluyum. Yıl içinde dönüşümlü olarak Sinop, Bodrum ve İstanbul’da yaşamaktayım.Küçük yaşlarda babamın mesleği gereği, Türkiye’nin pek çok farklı şehirlerinde yaşadım.