Stavropol Hakkında Bilinmesi Gerekenler

may-2192739_960_720.jpg
 

Stavropol, Rusya’nın güneybatı kesiminde yer alan Stavropol Krayı’nın başkentidir. Kafkas Dağları’nın yamacında kurulmuş olan Stavropol’de coğrafyanın bir takım zorlayıcı etkileri görülmektedir. Engebeli bir yerleşime sahip olan şehirde karasal iklim de oldukça sert yaşanmaktadır. Kış mevsimi uzun ve oldukça şiddetli geçerken yaz mevsiminde sıcaklıklar artmaktadır. Fakat bu sıcak günler de çok uzun sürmeden yerini yeniden soğuk günlere bırakmaktadır. Stavropol seyahatinizi planlarken bu durumu göz önünde bulundurmanız iyi olacaktır.

Stavropol şehri ve civarındaki bölgeler eski zamanlardan beri yerleşke olarak tercih edilen noktalardandır. Stavropol bölgesinde ağırlıklı olarak yaşayan nüfus ilk zamanlarda Nogay ve Kalmıklardan oluşmaktaydı. Şehrin modern anlamda başlangıcı ise 18. yüzyıla dayanmaktadır. 1777 yılında bölgede bir askeri karakol inşa edilmiştir. Bu askeri karakol faaliyete başladıktan sonra etrafında yeni yapılar inşa edilmeye devam edilmiştir. İnşa edilen bu askeri karakol Rus İmparatorluğu’nun güney sınırlarının savunması ve müdafaası için büyük önem taşımaktadır. Azov- Mozdok savunma hattının bir parçası olan karakol uzun yıllar hizmet vermiştir. İmparatorluğun güney kesiminin geliştirilmesinde de rol oynayan karakolun etrafında inşa edilen yapılar sayesinde şehrin bugünkü modern görünümü de oluşmaya başlamıştır.

Kısa sürede küçük bir karakol bölgesinden köye dönüşen Stavropol, Rus İmparatorluğu’nun Kafkasya kapısı haline gelmiştir. Rusya’nın güney sınırındaki toprağın verimli olması da şehrin oluşumunu hızlandıran faktörler arasındadır. Tarıma elverişli olan toprak sayesinde bölgede ekonomik faaliyetler meydana gelmeye başlamıştır. Kısa sürede nüfus artışına yol açan bu durum Stavropol’ün bir şehir olarak ekonomik alanda gelişmesine yardımcı olmuştur. Ekonomik olarak büyüyen ve gelişen Stavropol, Kafkasya’nın önde gelen ekonomi merkezlerinden biri olmayı başarmıştır.

Sadece ekonomik alanda değil kültürel alanda da Kafkasya’nın hatırı sayılır şehirlerinden biri olan Stavropol pek çok kültürün bir arada yaşadığı bir şehirdir. Stavropol’ün tarihî alandaki ilklerinden bir tanesi de basın sektöründe olmuştur. 1816 yılında Kuzey Kafkasya’daki ilk matbaa Stavropol’de açılmıştır. Rus ve Kafkas edebiyatının önde gelen edebî isimlerinden Alexander Puşkin, Tolstoy, A. S. Griboyedov, V.G. Belinsky, A. Ioodevski tarafından sıkça ziyaret edilen bir şehir olmuştur. Stavropol’deki tarihi ilkler matbaa ile sınırlı değildir. Kafkasya’da açılan ilk askeri hastane Stavropol’de inşa edilmiştir. 1843-1847 yılları arasında kariyerinin zirvede olduğu dönemleri yaşayan ünlü Rus tıp doktoru N. I. Pirogov, Kafkasların ilki olan bu askeri hastanede hizmet vermiştir. 1845 yılında Kafkas Rus Tiyatrosu’nun ilk binası yine bu şehirde açılmıştır. 1852 yılına gelindiğinde ise şehirde ilk defa halk kütüphanesi açılmıştır. Tüm bu gelişmeler sayesinde Stavropol, hızla büyümüş ve nüfusunda büyük bir artış olmuştur.

Şehrin nüfusunu oluşturan topluluklar farklı etnik ve dinî kökene sahiptirler. Bu farklılığa rağmen Stavropol tüm bu kültürlerin barış içinde yan yana yaşadığı bir şehir olmuştur. 20. yüzyılın başlarında şehirde 27 adet Ortodoks kilise, 1 sinagog, 1 Lutheran kilisesi ve 1 adet de cami bulunmaktaydı. Bu dini yapıların büyük bir çoğunluğu günümüze kadar bozulmadan gelebilmiştir. Stavropol sokaklarında dolaşırken birbirinden farklı inançlara ve mimari tarzlara sahip olan bu yapıların birbirleriyle ne kadar uyumlu bir görüntü oluşturduklarını görebilirsiniz. 1920’li ve 1930’lu yıllarda şehirdeki kiliselerin bir kısmı kapatılmıştır. Fakat ilerleyen yıllarda bu uygulamanın gereksiz olduğu anlaşılmış ve kapatılan kiliseler yeniden ibadete açılmıştır.

20. yüzyılın başında dünyada teknolojik anlamda çeşitli gelişmeler olmaktaydı. O dönemde Sovyet Rusya’nın hakimiyetinde bulunan Stavropol de bu gelişmeleri yakından takip etmekteydi. 1926 yılına gelindiğinde Stavropol radyo yayını yapmaya başladı. Bu radyo yayını Sovyet Rusya’da gerçekleştirilen ilk radyo yayınıdır. O dönemde dünyada ve Sovyet Rusya’da sadece teknolojik gelişmeler ve değişimler değil siyasî değişiklikler de yaşanmaktaydı. Şehirlerin gelişmelerinde ve yönetimlerinde askeri kişilerin etkin olmaya başladığı bir dönem başlamıştı. 1935 yılında Stavropol, ünlü Sovyet komutanı Voroshilov’un şerefine Voroşilovsk adını almıştır. Yaklaşık olarak on yıl bu isimle anılan şehir 1943 yılında eski adına kavuşmuştur.

İkinci Dünya Savaşı sırasında şehir Almanlar tarafından ele geçirilmiştir. 3 Ağustos 1942’de Alman hakimiyetine giren Stavropol, 21 Ocak 1943 tarihinde yeniden Sovyet yönetim altına girmiştir. Bu tarihten sonra da yine Stavropol olarak anılmaya devam etmiş ve bir daha isim değişikliği yaşamamıştır.

Stavropol sözcüğü Yunanca bir sözcük olup Stauropolis’ten gelmektedir. Stauropolis sözcüğünün anlamı ise Haç Şehri’dir. Şehrin bu isimle anılması hakkında çeşitli efsaneler olsa da en çok bilineni ve kabul görenine göre şehrin inşası sırasında bulunan büyük bir haç taşı yüzünden bu ismi aldığıdır. Bu efsaneye göre şehir kalesinin inşaatında çalışan işçiler büyükçe bir haç taşı bulmuşlardır. Bu taşın şehrin kaderinde önemli bir yer oynayacağına inanmışlar ve kalenin inşaatında kullanmışlardır. Günümüzde bu efsanede bahsedilen kaleden geriye sadece kalıntılar kalmıştır. Haç taşı ise neredeyse hiç bozulmadan ilk formunu korumuştur. Kalenin kalıntılarının yanında efsaneye konu olan Haç taşı da sergilenmektedir.

Eylül 2000’de, Stavropol’ün üç bininci kuruluş yıl dönümüne özel olarak Krepostnaya Tepesi’ne taşlarla yapılmış bir Stavropol sembolü yerleştirilmiştir. 2002 yılında ise 225. kuruluş yıl dönümü kutlanmıştır. Kutlamalar kapsamında şehirde çeşitli etkinlikler düzenlenmiştir. Şu anda Stavropol halkı tarafından çokça beğenilen “Koruyucu Melek” heykeli de bu etkinlikler kapsamında şehir meydanına dikilmiştir. Şehrin kuruluş yıl dönümü her yıl farklı bir etkinlik ve büyük bir coşkuyla kutlanmaktadır. 2012 yılında ise Stavropol’ün 235. kuruluş yıl dönümünü kutlamaları kapsamında Komsomolskaya Tepesi’nde ışık ve müzik çeşmesi inşa edilmiştir. Müziğin ritmine göre hareket eden sular farklı renklerle aydınlatılmaktadır. Tam bir görsel şölen olan bu yapı Stavropol halkının beğenisini kazanmıştır.

Stavropol aynı zamanda önemli eğitim kurumlarına da sahiptir. Stavropol Devlet Üniversitesi, Kuzey-Kafkas Teknik Üniversitesi gibi üniversiteler şehirdeki en önemli akademik kurumlardandır.

Havayolu, demiryolu ve karayolu ile Rusya’nın diğer şehirlerine kolaylıkla ulaşım sağlanan Stavropol gezginlerin beğenisini kazanmış şehirlerdendir. Tarihî yapıları, doğal güzellikleri ve kültürel çeşitliliği ile ziyaret etmeniz gereken şehirlerden bir tanesidir.

Tanıtım videosu: https://www.youtube.com/watch?v=fE5d92arOKA