Aslanlar Şehri Lviv

Ben ve 25 yıllık lise arkadaşım Suat, heyecanlı bir şekilde yola koyuluyoruz. Rotamız Ukrayna...

01.10'da Lviv Havaalanı'na ulaşıyoruz. Atatürk Havaalanı'nın boğucu kalabalığının ardından,çok sessiz sakin bir yer burası. Sağa sola baka baka ilerliyor, pasaport kontrolü için sıraya giriyoruz. Denetlemelerin sıkı olduğunu gözlemledim. Havaalanından biraz para bozdurup gecenin geç saati başka bir seçeneğimiz olmadığı için 200 Grivna (8 Dolar ) verip 02.30'da otelimize ulaşıyoruz. Sonradan öğreniyoruz ki taksi ücreti 60-70 Grivna civarıymış. Eğer uçuşunuz gece değilse, 4 Grivna ile(50 kuruş) şehir merkezine otobüs ile de gidebilirsiniz.

Otelimiz tam merkezde, tarihi opera ve tiyatro binasına çok yakın. Dört gün için 110 Dolar ödüyoruz. Özellikle konumu itibarı ile iki kişi için bir hayli hesaplı.

Ertesi sabah hemen otelin önünde ki büyük alanda (Sobody Caddesi) kahvaltıya çıkıyoruz. Şehrin merkezi biraz daha sol tarafta kalıyor. Biz ilk günün acemiliğiyle Tarihi Tiyatro yönünde ilerliyoruz. İsteğimiz gibi bir yer bulamayınca mecburiyetten Mc Donalds'da birşeyler atıştırıyoruz. 2 Chicken Burger menü 150 Grivna (6 Dolar).


Welcome to Lviv


Yazar Shevchenko'nun heykeli


Opera House - The S.Krushelnytsksa Opera and Ballet Theatre


Shevckenko Meydanı ve Tarihi Tiyatro

Öğle saatlerinde otobüsle şehir turu ayarlıyoruz. İngilizce rehberin şehri anlatacağını düşünüyoruz. Tur için otobüse biniyoruz ve bingo! :) Tur İngilizce değil Ukraynaca. Tur bizim için kabusa dönüyor. Tavsiyem şudur ki tur başlamadan önce muhakkak İngilizce olup olmadığını tekrar  teyit edin. Yine de şehri otobüs ile dolaşmak çok güzeldi. 2 kişi için 200 Grivna (8 Dolar) ödüyoruz. Tur esnasında Lychavik Mezarlığı, Lviv Kalesi ve Saint George Kadetrali'ni rehber eşliğinde dolaşıyoruz.

Lychakiv Mezarlığı
42 hektar alan içinde toplam 3000 mezartaşı, anıt ve mabete ev sahipliği yapmasıyla mezarlıktan öte bir açıkhava müzesi . Mezarlıktaki en eski mezar 13. yüzyıla, ilk mezar taşının tarihi ise 1675 yılına ait. 18.yüzyılın sonunda kurulan mezarlığa meşhur peyzaj mimarı Karol Bauer yollar ve geçitler yaparak mezarlığı adeta bir bahçeye çevirmiştir. Dolaşırken birbirinden ilginç mimariye sahip mezarlar, eğer benim gibi bir ruh haline sahipseniz sizi bir film setindeymişsiniz gibi hissettirecek.

Saint George Yunan-Katolik Kathedrali


St. George Yunan Kathedrali çok heybetli, gidip görülmesinde fayda var.

Akşam ise Lviv'de yaşayan arkadaşım Lena ile buluştuk. İlk olarak bizi Sobody Caddesi üzerinde bulunan SALO adına bir restorana götürdü. Arkadaşımın tavsiyesi üzerine yediğimiz tavuklu, etli ızgaralar harikaydı. Yanında karışık sebze salatası ve içecekler ile tam bir ziyafet çektik. Bu eşsiz yemek ziyafeti için 3 kişi 430 Grivna (17 Dolar) ödedik. Buradan Rynok Meydanı'nın köşesinde bulunan meşhur kahveciye gidiyoruz. İsmi Lvivska Kava. İçeriye girince Kuru Kahveci Mehmet Efendi tadında mis gibi kahve kokusu yüzümüze vuruyor. Ortalama 50 Grivna'ya (2 Dolar) güzel bir kahve içebilirsiniz. Yöresel kahveler içmenizi tavsiye ederim.

Ertesi sabahı iyi bir uyku alıp kendimizi tekrar Lviv'in tarih kokan sokaklarına atıyoruz. Rynok Meydanı'nın arkasından 2 no'lu tramvaya binerek Shevchenko Hai durağında iniyoruz. Bu arada toplu ulaşım çok ucuz. 2 kişi 4 Grivna ( 0,50 kuruş) gibi cüzi bir rakam. Buradan 10 dakika kadar yürüyerek Folk Architect Museum'a varıyoruz.

Kış ayında olmamız dolasıyla kalabalık değil, bu bizim şansımız oldu. Öncelikle şu ana kadar gördüğünüz hiç bir müzeye benzemiyor. 52 hektarlık alanda Shevchenko Ormanı'nı içerisini kurulmuş 120 yapı ve 6 kiliseden oluşuyor. Lviv'deki en güzel saatlerimizi burada geçirdik dersek yalan olmaz. Ukrayna'nın tüm köylerinden derlenerek hazırlanmış bu açıkhava müzesi için söyleyebileğim tek şey mükemmel. Muhakkak gidin görün. Bol bol resim çektireceğinizi ve çok beğeneceğinizi umut ediyorum.

Bir sonraki gün kendimizi alışveriş merkezleri ve pazar yerlerine atıyoruz.Tabir-i caiz ise çarşı pazar geziyoruz. Öğleden sonra ise yine Rynok Meydanı'na yakın şeker ve çikolata fabrikalarına gidiyoruz. Adı fabrika olsa da bildiğiniz şehir içindeki mağazalar aslında. İçleri tıka basa dolu. Her türlü çikolatalar ve şekerler mevcut. Özellikle çikolata fabrikasını gezip görmenizi tavsiye ederim.

Yolda yine Lviv'in popüler yerlerinden birinin önünden geçiyoruz: Mazoch Cafe
Burası mazoşizmin isim babası olan Alman yazar Leopold Von-Sacher Mazoch anısına açılmış bir mekan. İçeride kırbaçlar sizi bekliyor. Akşam saatlerinde ve kalabalık arkadaş gruplarıyla gidilmesi öneriliyor. Çünkü içeride kırbaçlı bayanlar var. İç dizayn tamamen mazoşizm kokan ürünlerle dizayn edilmiş. Bizim kırbaç yemek gibi bir alışkanlığımız olmadığı için gitmedik :) Ama merak eden gidebilir. Dayak yiyip bir de üzerine para vermek biraz garip geliyor.

Lviv, her köşesi buran buram tarih kokan, kendinizi bir film setinde gibi hissedebileceğiniz bir yer. 1998'de UNESCO tarafından dünya mirasları listesine alınarak koruma altına alınmış bir şehir. Binaları, müzeleri, evleri, restorantları, yolları sizi geçmişe yönelik bir yolculuğa çıkartıyor. 3-4 günlük bir tatile sığdıramadık Lviv'i. Gezilecek birçok müze, kilise ve tarihi binası var. İnsanları çok yardımsever ve güleryüzlü. Kavgadan gürültüden uzak, trafik kargaşası yok. Eğer iyi bir tatil arkadaşınız varsa,  Lviv çok daha güzel oluyor.

Diğer Gezilecek Yerler

Apteka Museum - Ecza Müzesi
Adres: Drukarska St.

Armenian Cathedral - Ermeni Katedrali
Adres: Virmenska St, giriş ücretsiz.

Arsenal Museum
Adres: 5 Pidvalna St.

St.Peter and Paul Church of the Jesuit Order
Adres: Teatral'na St, giriş ücretsiz.

Lviv Tarih Müzesi
Adres: Rynok St.

Dominican Katedrali ve Manastırı
Adres: Museina Meydanı, giriş ücretsiz.

Danylo Halytsky Heykeli 

Dzyga Sanat Galerisi
Adres: Virmenska st.

Bernardine Kilisesi 

Pinzel Müzesi 
Adres: Mytna Meydanı

Boim Chapel 
Adres: Kathedral Meydanı

Shevchencko Folk Art  Museum
Adres: Shevchenko Forest (2no'lu tramvayla ulaşabilirsiniz.)

Ivan Franco Üniversitesi
Adres: Universitetska Bulvarı

Potocki Sarayı Adres: Kopernika 15

Bütün bu yerlerin hepsini birden gezmeniz mümkün olmayabilir. Bu yüzden en azından bir kısmını günlük turlarla gerçekleştirebilirsiniz.